Alkestis, yunan mitolojisinde fedakarlığı ile öne çıkan bir kadın karakterdir. Alkestis, kocası Admetos’un hayatını kurtarmak için kendi hayatını feda ederek ölüme gider. Bu isme, Alex Michaelides’in Sessiz Hasta kitabında geçmesiyle rastladım.
Sessiz Hasta kitabından kısaca bahsedecek olursam; Alex Michaelides tarafından kaleme alınan bir psikolojik gerilim romanı olarak dikkat çekiyor. Kitabın baş karakterlerinden biri olan Alicia Berenson başarılı ressamdır. Kocası Gabriel’in yüzüne beş kez ateş ederek ölümüne sebep olan Alicia, kocasının ölümünün ardından tek kelime bile konuşmadı. Gabriel öldükten sonra sessizliğe gömülen Alicia, kocasının bu trajik ölümünün ardından yaptığı ilk esere Alkestis adını verdi. Yunan tragedyasında fedakarlığı ile bilinen Alkestis, bu kitapta işlenen cinayetin, Alicia’nın psikolojik durumunun ve hayatının çözümlenmesinde önemli bir anahtar kelime oluyor. Alicia’nın, Alkestis tablosu ile neyi anlatmak istediğini ve bu trajediyle hayatının nasıl bağdaştığını muazzam bir olay örgüsü ile kavramış oluyoruz.
Kitaptaki gerilim artarken, olaylar çözüme kavuşmadan "Alkestis" ile ilgili merak duygumu gidermek için bu konuyu araştırmaya koyuldum.
Alkestis kimdir?
Antik Yunan mitolojisinin trajik bir hikayesi olarak bilinen Alkestis (Alcestis), aynı zamanda Euripides’in benzer isimli tragedya eseri olarak da biliniyor. Alkestis, güzelliği ve zarafeti ile ünlü bir prensestir. Iolcus kralı Pelias’ın kızı olarak dünyaya gelen Alkestis, Admetus ile olan evliliğinde iki çocuğu olmuştur. Alkestis’in hayatı, yerine getirilmesi gereken bir adağın unutulması ve tanrıların müdahalesiyle trajik bir durum haline gelmiştir.
Kral Pelias'ın düzenlediği zorlu bir meydan okumada, Pherae kralı Admetus, bir aslanı ve yaban domuzunu bir araba ile çekebilen tek kişi olarak Alkestis'in kalbini kazanmıştır. Fakat düğünden sonra yerine getirilmesi gereken bir adak unutulmuştur. Bu da Artemis'in öfkesini üzerine çekerken, Admetus'un ölümü kaçınılmaz gibi görünmektedir.
Bu kritik noktada tanrı Apollo devreye girmiştir. Admetus'un yakın arkadaşı olarak, Apollo, yerine birini bulmaya ve ölümden kurtulmaya çalışmıştır. Fakat ne Admestos'un ailesi ne de halktan hiç kimse onun yerine ölmeyi kabul etmemiştir. İşte bu noktada Alkestis'in sevgisi devreye girmektedir. Alkestis, Admetus'u seven kalbiyle yeraltı dünyasına gitmeyi kabul etmiştir. Sevgisinin gücüyle kendi hayatını feda eden Alkestis kocasının hayatını kurtarmıştır.
Admetos, karısının bu fedakarlığı karşısında derin bir üzüntü yaşamıştır. Ancak yıllar sonra, kahraman Herakles, On İki Görevi sırasında Alkestis'i kurtararak onu Admetus'a geri getirmiştir. Bu mucizevi birleşme Alkestis ve Admetos'un hayatında bir dönüm noktası olarak öne çıkmaktadır. İkinci bir şansla yeniden bir araya gelen çift, yaşamlarının geri kalanını birlikte geçirmiştir.
Alkestis’in fedakarlığı ve sevgisi, Yunan mitolojisinin derinliklerinde unutulmaz bir etki bırakmıştır. Canı pahasına sevgisinin büyüklüğünü kanıtlayan Alkestis’in hikayesi aynı zamanda ölümü ve yeniden dirilişi de simgelemektedir.
